Bir otomobilin parçaları, tabîat kuvvetleri ile mi bir araya gelmişdir?

Cismlerin yok olduklarını, başka cismlerin meydâna geldiklerini görüyoruz. Dedelerimiz, eski milletler yok olmuşlar, binâlar, şehirler yok olmuş. Bizden sonra da başkaları meydâna gelecek. Fen bilgimize göre, bu muazzam değişiklikleri yapan kuvvetler vardır. Allaha inanmıyanlar, (Bunları tabîat yapıyor. Herşeyi tabîat kuvvetleri yaratıyor) diyorlar. Bunlara deriz ki, bir otomobilin parçaları, tabîat kuvvetleri ile mi bir araya gelmişdir? Suyun akıntısına kapılan, sağdan soldan çarpan dalgaların tesîri ile biraraya yığılan çöp kümesi gibi biraraya yığılmışlar mıdır? Otomobil tabîat kuvvetlerinin çarpmaları ile mi hareket etmekdedir? Bize gülerek, hiç böyle şey olur mu? Otomobil, akl ile, hesâb ile, plân ile, birçok kimselerin, titizlikle çalışarak yapdıkları bir sanat eseridir. Otomobil, dikkat ederek, akl, fikr yorarak, hem de trafik kâidelerine uyarak, şoför tarafından yürütülmekdedir demez mi?

Tabîatdeki her varlık da, böyle bir sanat eseridir. Bir yaprak parçası, muazzam bir fabrikadır. Bir kum dânesi, bir cânlı hücre, fennin bugün biraz anlıyabildiği ince sanatların birer meşheri, sergisidir. Bugün fennin buluşları, başarıları diye öğündüklerimiz, bu tabîat sanatlarından birkaçını görebilmek ve taklîd edebilmekdir. İslâm düşmânlarının, kendilerine önder olarak gösterdikleri, İngiliz doktoru Darwin bile, (Gözün yapısındaki sanaat inceliğini düşündükce, hayretimden tepem atacak gibi oluyor) demişdir. Bir otomobilin tabîat kuvvetleri ile, tesâdüfen hâsıl olacağını kabûl etmiyen kimse, başdan başa bir sanat eseri olan bu âlemi tabîat yaratmış diyebilir mi? Elbette diyemez. Hesâblı, plânlı, ilmli, sonsuz kuvvetli bir yaratıcının yapdığına inanmaz mı? Tabîat yaratmışdır. Tesâdüfen var olmuşdur demek, câhillik, ahmaklık olmaz mı?

 

geri    imanveehlisünnet    ileri