Kader ve kanaat

Sual: Bazıları İslâmiyeti bir lokma, bir hırka sözü ile kanaat etmekle suçlamaktadır. Böylece dinin çalışmaya mani olduğunu söylüyorlar.

CEVAP

Evet din, kadere inanmak ve kanaat etmektir. Fakat kader, çalışmamak, fazla istememek değildir. Kader, insanların ne yapacağını, Allahü teâlânın önceden bilmesi demektir. Allahü teâlâ, çalışmağı emrediyor. Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:

(Cihad edenler, çalışanlar, uğraşanlar, oturduğu yerde ibâdet edip cihad etmiyenlerden daha üstündürler, daha kıymetlidirler.) [Nisa 94]

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:

(Çalışıp kazananları Allahü teâlâ sever.) [Beyhekî]

(İki gün bir derecede bulunan, ilerlemeyen aldandı.) [Beyhekî]

(İşlerinizi yarına bırakmayınız. Sonra yok olursunuz.) [İ. Gazalî]

(Yabancı dil öğrenin. Düşmanın şerrinden böylece kurtulursunuz!) [Faideli Bilgiler]

Müslümanlık, çalışıp kazanmağa emrediyor. Kanaat demek, bir hırkaya razı olup tembel oturmak demek değildir. Müslümanlar, asla böyle değildir. Kanaat demek, kendi kazandığına razı olup, başkasının kazancına göz dikmemek demektir.

Kanaat, sinir hastalıklarını önliyen, geçimsizliği, düşmanlığı gideren, cemiyyetlerin düzenlerini sağlıyan bir faktördür. Kanaat, islâmiyetin dünyaya yayılmasını, ilim ve fen abideleri kurmağı sağlamıştır. (Çalışan kazanır) ve (Herkes yaptığını bulur) meal-i alisinden olan ayet-i kerimeler ile (Allahü teâlâ çalışıp kazananları sever) ve Münavideki (Allahü teâlâ çalışmıyan gençleri elbette sevmez) gibi, nice hadis-i şerifler, çalışıp ilerlemeği mi, yoksa uyuşukluğu mu emrediyor?

Müslümanların kurduğu Emevi, Abbasi, Gaznevi, Hind Timurları ve Endülüs ve Osmanlı medeniyetleri, çalışkanlığı mı, yoksa uyuşukluğu mu gösteriyor?

Bir dervişin, bir lokma, bir hırka sözü, Kur'an-ı kerimin ve hadis-i şeriflerin emirlerini değiştirebilir mi?

online casino

geri    ölüm    ileri