Hidayete sebep olmak

online casino

Sual: Hidayet ne demektir, hidayete sebep olmanın önemi nedir?

CEVAP

Hidayet, doğru yolu gösterme, Allahü teâlânın râzı olduğu yolda bulunma demektir.

Hidayetin bir başka anlamı da şudur: Cenâb-ı Hakkın insanın kalbinden her sıkıntı ve darlığı çıkarıp, yerine rahatlık, genişlik verip, kendi emir ve yasaklarına uymada tam bir kolaylık ihsân etmesi ve kulun rızâsını kendi kazâ ve kaderine tâbi eylemesi demektir.

İnsan yaratılışta; hidâyet ve dalâlet olmak üzere iki taraflıdır. Ona hidâyet, üstünlük tarafını tanıtabilmek ve bunu kuvvetlendirmeye çalışmasını sağlamak için bir rehbere, bir üstâda veya bir üstadın kitabına ihtiyaç vardır.

Ne yapan hidayete kavuşur?

Hidayete sebep olmanın önemi nedir?

Bu konulardaki hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Senin vasıtanla Allah'ın bir kişiye hidâyet vermesi, senin için üzerine güneşin doğup battığı herşeyden daha hayırlıdır.)

(Kim hidayete, yani doğru yola davet etse, ona girenlerin bütün hayırları kendisine de yazılır, diğerlerinin ecrinden bir şey eksilmez. Kim de bir sapıklığa davet ederse, ona da kendisine tabi olanların günâhlarının bir misli verilir. Bu diğerlerinin günâhlarından da bir şey eksilmez.)

(Kim, haktan batılı veya hidayetten dalaleti red için, ilimden bir bölüm talebi ile çıkarsa, bir adibidin kırk yıllık ibadeti gibi ecir alır.)

(Bir müslüman, arkadaşına, hidayetini arttıracak veya onu tehlikeden kurtaracak hikmetli bir sözden daha iyi bir hediye veremez.)

(Allahın kitabına uyan, hidayet üzere olur.)

(Allahü teâlâ, beni âlemlere rahmet ve hidayet için gönderdi.)

(Eshabım gökteki yıldızlar gibidir, onlardan birine uyan hidayete kavuşur.)

(Nimete kavuşunca şükreden, belâya uğrayınca sabreden, haksızlık yapınca af diler, zulme uğrayınca bağışlarsa, onlar emniyet ve hidayettedir.)

(Rehbersiz hidayete kavuşmak istiyen, dünyanın faydasız işlerinden yüz çevirsin!)

Hidayeti veren Allahü teâlâdır. Hadi de Mehdi de, Allahü teâlânın esma-i hüsnasındadır, hidayet eden, doğru yola ileten demektir. İnsanlar ise sadece hidayete sebep olurlar. Çünkü Peygamber efendimiz buyuruyor ki:

(Ben sadece tebliğ ediciyim. Hidâyet veren Allahtır.)

(Ben hakka davet edici ve Allahın emirlerini insanlara ulaştırıcı olarak gönderildim. Hidayet verme konusunda elimde hiçbir şey yoktur. Şeytan da Allahın yasak kıldığı şeyleri süslü gösterir. Saptırma konusunda onun da elinde hiçbir şey yoktur.) 

Hidayet istemeli

Allahü teâlâdan hideyet istemek gerekir. Çünkü Peygamber efenhdimiz, (Allahü teâlâ şöyle buyurdu: Ey kullarım! Benim hidayet ettiklerimden başka hepiniz yanlış yoldasınız. O halde benden hidayet isteyiniz ki, sizi doğru yola eriştireyim.) buyuruyor.

İmam-ı Rabbanî hazretleri buyuruyor ki:

Allahü teâlânın feyzleri, nimetleri, ihsanları, yani iyilikleri, her an, insanların iyisine, kötüsüne, herkese gelmektedir. Rabbimiz, herkese mal, evlad, hidayet ve her iyiliği, fark gözetmeden göndermektedir. Fark, bunları kabulde, alabilmekte ve bazılarını da alamamak suretiyle, insanlardadır. Kur'an-ı kerimde, (Allahü teâlâ, kullarına zulmetmez, haksızlık etmez. Onlar, kendilerini azaba sürükleyen çirkin işleri ile kendilerine zulmediyorlar) buyurulmaktadır.

Alim veya halka rehber ve örnek durumunda olan kimselerin yaptıkları her kabahat büyük sayılır. Çünkü iyi ile kötüyü ayıramıyan birçok kimsenin o günahı işlemesine sebep olur.

Bir zamanlar, bir âlim, halkı dalalete sevkeder, onlara kötü örnek olur. Sonra tevbe edip, herkesi, iyiliğe, doğruluğa, hidayete davet etmeye çalışır. Allahü teâlâ, âlime söylenilmek üzere, o milletin peygamberine şöyle vahyeder: (Eğer günahların benimle senin aranda olsaydı affederdim. Fakat birçok insanın sapıtmasına, Cehennemlik olmasına sebep oldun.)

geri    ölüm    ileri