Zan ile küfür isnadı

Sual: Bir arkadaş, kendi fikrinde olmıyan herkese "kâfir" veya "Belâm" diyor. Mesela bir müslüman Amerikaya gitse, "kâfirle dost olmak küfürdür, münafıklıktır" diyor, lânet ediyor. Böyle zan ile küfür isnadı caiz midir?

CEVAP

İmam-ı Gazalî hazretleri buyuruyor ki: Zan ile, bir müslümana sapık, münafık demek, kincilik olur. Bunlar doğru değilse, söyliyen sapık ve kâfir olur. Peygamber efendimiz hanımı ile konuşurken, iki gencin baktığını görünce, (Bu hanımım) buyurur. (Ya Resulallah, senin hakkında hayırdan başka şey düşünemeyiz) diyen gençlere, (Kanın damarlarda dolaştığı gibi, şeytan da, insanın içine girer. Size vereceği vesveseden korktuğum için vaziyeti izah ettim) buyurur. (Buharî)

Hz. Hatib bin Ebi Belteanın, müşriklere yazdığı mektup yakalandıktan sonra, Hz. Ömer, bunu münafık sanıp öldürmek istedi. Peygamber efendimiz, (Allahü teâlâ, Bedir gazasında bulunanlara "İstediğinizi yapın, her işinizi affettim" buyurdu. Bu da onlardandır) diye ikaz edince, Hz. Ömer ağlamaya başladı.

O hâlde zan ile hareket etmek yanlıştır. Kur'an-ı kerimde (Su-i zan etmeyin), hadis-i şerifte de (Su-i zan, yanlış karar vermeye sebep olur) buyuruldu. (Buharî)

Müslümana Su-i zan

online casino

Bir müslümanın bir işinden yüz şey anlaşılsa, bunlardan biri, onun imanlı, 99u ise, kâfir olduğunu gösterse, müslümana su-i zan etmemeli, kâfir dememelidir! (Berika)

Yalan söylemek münafıklık alametidir. Fakat her yalan söyliyene münafık denmez. (Münafığa en ağır gelen namaz, yatsı ile sabahı cemaatle kılmaktır) hadis-i şerifinden dolayı, sabah namazına mescide gelmiyen herkese münafık demek doğru olmaz. (Buharî)

(Mümin imrenir, münafık hased eder) hadis-i şerifi, münafığın, müslümanların ilerlemesini çekemediğine de işaret etmektedir. (İ. Maverdi)

Bir müslüman, yabancı bir diyarda, dinsizlerin arasında kalıp, zaruretlerden dolayı müslümanlığını gizlese, namazlarını gizli kılsa, bu kimsenin yaptığına münafıklık denmez, müdara denir. Müdara, dini zarardan kurtarmak için dünya menfaatinden vermek, insanlarla iyi geçinmektir. Hadis-i şeriflerde (Allahü teâlâ, farzı emrettiği gibi, müdarayı da emretti) buyuruldu. (Deylemî)

Müdaranın zıttı, müdahenedir. Müdahene, dünyalık ele geçirmek için dinden taviz vermektir, haramdır. Hadis-i şerifte (Günah işliyene müdahene edip, gücü yeterken nehy-i münkeri terkeden, kabrinden maymun ve domuz şeklinde kalkar) buyuruldu. (Şira)

Kendine veya başkasına zarar gelme korkusundan dolayı iyiliği emredip haramı men etmek mümkün olmazsa, böyle durumlarda fitneye mani olmak için susmaya müdara denir.

Cihadda hile yapmak, yalan söylemek caiz ve gerekir. Mesela, düşmanın biri, Hz. Alinin karşısına kılıçla çıkıp, (Şimdi seni benim elimden kim kurtarabilir?) der. Hz. Ali de, parmağı ile adamın arkasını gösterip (Peki dövüşelim, fakat iki kişiyle mi?) der. Düşman, arkamdaki kim diye bakınca, Hz. Ali, kılıcını çekip, düşmanını zararsız hâle getirir. Düşmanı, (Bana hile yaptın?) der. Hz. Ali de (Harb hiledir) hadis-i şerifini bildirir. O hâlde müslümana su-i zandan sakınmalıdır!

Zaruret ve Haramlar

Müslümanım diyen, kelime-i şehadet söyliyen kimseye kâfir denmez. Bir savaşta, kelime-i şehadet getiren birisini öldüren kimseye, Resulullah efendimiz (Kelime-i şehadet söyleyeni niçin öldürdün?) buyurdu. O kimse de, "Dili ile söylüyor, kalbi ile inkar ediyordu" dedi. (Kalbini yarıp da baktın mı?) diyerek onu tekdir buyurdu. (M.Kainat)

Zaruretsiz leş yemek, faiz alıp vermek haramdır. Açlıktan ölecek kimsenin yiyecek mubah birşey bulamayınca leş yemesi veya faizle para alması günah olmaz. Çünkü "zaruretler haramları mubah kılar." Zaruretle leş yiyene (haram yiyor) demek, lânet etmek iyi niyetli müslümana yakışmaz. (Kul lânet edince, lânet edilen buna müstehak değilse, kendine döner) hadis-i şerifi unutulmamalıdır! (Beyhekî)

Hizmet kervanını çekemiyen çıkabilir. Hased etmek, Allahü teâlânın takdirini değiştirmez. Hased edilene de, bir zarar gelmez, aksine faidesi olur. Hased edenin ömrü üzüntü ile geçer. Hased ettiği kimselerdeki nimetlerin arttığını görerek, sinir krizi geçirir. Hadis-i şerifte

(Müminin kalbinde imanla hased bir arada bulunmaz) buyuruldu. (Beyhekî)

Müslümana su-i zan edip, kâfir diyen, kazdığı kuyuya kendi düşer. Çünkü Rabbimiz, mazlumun hakkını zâlimde bırakmaz.

geri    islamahlakı    ileri