İyiliği tavsiye

Sual: Kendisi iyi olmıyan bir kimse, başkalarının iyi olmalarını tavsiye edebilir mi?

CEVAP

Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:

(İnsanlara iyiliği emredip de kendinizi unutur musunuz?) [Bekara 44]

Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:

(İsra gecesinde, ateşten makaslarla dudakları kesilen bir kavme uğradım. Kim olduklarını sordum. "Biz iyiliği emrettiğimiz hâlde kendimiz yapmayan, kötülüğü yasakladığımız hâlde kendimiz sakınmıyan kimseleriz" dediler.) [İbni Hibban]

Bazıları, bu hususdaki ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerden hakkı tavsiyeyi ancak günahsız insanın yapabileceğini zannetmişlerdir. Doğru olmayan kimsenin başkasını doğrultmaya çalışmasının, salih olmayan kimsenin başkasını ıslah etmesinin doğru olmadığını sanmışlardır. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Kendiniz tam yapamazsanız da iyiliği emredin! Kendiniz tam sakınamazsanızda kötülükten sakındırınız!) [İ.Gazali]

Demek ki iyiliği tavsiye etmek için günahsız olmak şart değildir. Sonra peygamberler hariç günahsız kul bulmak kolay mıdır? Yukarıda bildirilen ayet-i kerime ve hadis-i şerif iyiliği emri ve kötülüğü men etmeyi yasaklamıyor, iyiliği emrederken kendimizi unutmamamız bildirilmektedir. Çünkü kötülüklerin tehlikesini bilen âlime yapılacak azab daha şiddetlidir.

İyiliği Bildirmek

Âlim günah işlerse, (Bilmiyordum) diye bir mazeret ileri süremez. Fakat iyiliği tavsiye ettiği ve kötülükten sakındırdığı için günaha girmeyecektir. Âlim, kendisi yapmazsa bile iyiliği bildirmesi farzdır. Farzı yapan da ihlasına göre ecir kazanacaktır.

Vaaz yolu ile irşadda bulunan kimsenin fâsık olması, fâsıklığının bilinmesi, sözünün tesirsiz olmasına sebep olur. Allahü teâlâ, önce kendimize öğüt vermemizi, eğer kendimiz yaparsak, başkalarına da tavsiye etmemizi bildiriyor. İyiliğe kendimizden başlamamız gerekir, kendimiz yapamazsak bile iyiliğe tavsiye etmekten vazgeçmemeliyiz.

İyiliği tavsiye etmenin şartı üçtür:

1- Niyeti düzgün olmalıdır! Yalnız rıza-i ilahi için iyiliği tavsiye etmeyi düşünmelidir!

2- Tavsiye edeceği iyiliği iyi olduğuna, men edeceği kötülüğün kötü olduğuna dair muteber kitaplardan delili bulunmalıdır!

3- Sabretmesini bilmelidir!

Bu üç şartın yanında iyiliği tavsiye edecek kimsede üç haslet bulunmalıdır:

1- Rıfk ile konuşmalıdır. Rıfk yumuşaklık demektir. Katılığın tersidir. Yumuşak yerine sert ve kaba konuşan fitneye sebep olur. Kur'an-ı kerimde Firavuna yumuşak şekilde nasihat edilmesi emredilmiştir.

2- İlim sahibi olmalı, doğru söylemelidir. İlmi olmayan iyiliği tavsiye edemez. Fayda yerine zarar verir.

3- Hilm ile tatlılıkla söylemelidir. Hadis-i şerifte iyiliği tavsiye eden kimsenin, yumuşaklıkla, şefkatle muamele etmesi emredilmektedir.

Bu şartları taşıyan akıllı kişi, gücü nisbetinde iyiliği tavsiye etmelidir. Akıllının kim olduğu hadis-i şerifte şöyle bildirilmektedir:

(Aklın alameti, nefse hakim olup öldükten sonra  gerekenleri hazırlamaktır. Ahmaklık alameti nefse uyup, Allahtan af ve merhamet beklemektir.) [Tirmizî]

Bu hususların yanında, iyiliği tavsiye eden kimse, güzel ahlâk sahibi olmalıdır. Güzel ahlâk sahibi olmayan kendini ıslaha çalışmalıdır.                

İyilik Etmek

1- (İnsanlar, kendilerine iyilik edenleri sever) ve (Hediyeleşirseniz, birbirinizi seversiniz) hadis-i şeriflerine uymaya çalışmalıdır. Hediyenin en kıymetlisi güler yüz, tatlı dildir. Bid'at sahiplerinden başka herkese, dost, düşman, müslüman ve kâfire, daima güler yüz, tatlı dil göstermelidir. Kimse ile münakaşa etmemelidir. Münakaşa, dostluğu giderir, düşmanlığı arttırır.

2- Hayatın kadrini ancak ölü bilir. Nimetin kadrini azab çeken, servetin kadrini fakir, Cennetin kadrini, Cehennem ehli bilir.

geri    islamahlakı    ileri

online casino