Allahü teâlânın kullarına hizmet etmek

Sual: Allahü teâlânın kullarına hizmet etmek için çalışmanın fazileti nedir?

CEVAP

Muhammed Ma’sûm hazretleri buyuruyor ki:

Ömür çok kısadır. Sonsuz olan âhıret hayâtında, insanın karşılaşacağı şeyler, dünyada yaşadığı hâle bağlıdır. Aklı başında olan, ileriyi görebilen bir kimse, kısa olan dünya hayâtında, hep, âhırette iyi ve râhat yaşamaya sebep olan şeyleri yapar. Âhıret yolcusuna lâzım olan şeyleri hazırlar.

Allahü teâlânın kullarına hizmet etmek için çalışmak gerekir. Rabbimizin kullarına hizmet etmekle dünyada ve âhırette ni’metlere kavuşacağını düşünmek âzımdır! İnsanlara karşı yumuşak olmanın, onlara iyilik etmenin, onların işlerini güler yüzle ve tatlı dille ve kolaylıkla yapmanın Allahü teâlânın sevgisine kavuşturan yol olduğunu bilmek gerekir.

İnsanlara iyilik etmenin, âhıretin azâblarından kurtulmaya ve Cennet ni’metlerinin artmasına sebep olacağında, hiç şüphe etmemelidir. Müslümanların ihtiyâçlarını karşılamak ve onları sevindirmek çok sevâbdır. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

(Müslüman, müslümanın kardeşidir. Onu incitmez, üzmez. Kim bir müslümanın sıkıntısını giderir, onu sevindirirse, kıyâmette en sıkıntılı zamanlarında, Allahü teâlâ onu sıkıntıdan kurtarır. Bir kimse bir müslümanın aybını, kusûrunu örterse, Allahü teâlâ, kıyâmette onun ayıplarını, kabâhatlerini örter.) [Buhârî]

(Din kardeşine yardımcı olanın, yardımcısı Allahtır.) [Müslim]

online casino

(Allahü teâlâ, ba’zı kullarını başkalarının ihtiyâçlarını karşılamak, onlara yardımcı olmak için yaratmıştır. İhtiyâcı olanlar bunlara başvurur. Bunlar için âhırette azâb korkusu olmaz.) [Taberânî]

(Allahü teâlâ, ba’zı kullarına dünyada çok ni’met vermiştir. Bunları, kullarına faydalı olmak için yaratmıştır. Bu ni’metleri Allahü teâlânın kullarına dağıtırlarsa, ni’metleri azalmaz. Bu ni’metleri Allahın kullarına ulaştırmazlarsa, Allahü teâlâ, ni’metlerini bunlardan alıp, başkalarına verir.) [Taberânî]

(Bir müslümanın, din kardeşinin bir ihtiyâcını karşılaması on yıl i’tikâftan iyidir. Allah rızâsı için bir gün i’tikâf ise, insanı Cehennem ateşinden pek çok uzaklaştırır.) [Taberânî]

(Cennetin yüksek derecelerine kavuşmak isteyen, saygısızlık yapana yumuşak davransın! Zulmedeni affetsin! Malını esirgeyene ihsânda bulunsun! Kendisini arayıp, sormıyan ahbâbını, akrabâsını gözetsin!) [Taberânî]

(Din kardeşine karşı güler yüzlü olmak, ona iyi şeyleri öğretmek, kötülük yapmasını önlemek, yabancı kimselere aradığı yeri göstermek, sokaktaki taş, diken, kemik ve benzeri çirkin, pis ve zararlı şeyleri temizlemek, başkalarına su vermek gibi şeylerin hepsi birer sadakadır.) [Tirmizî]

(Farzdan sonra Allahın en çok sevdiği iş, bir mü’mini sevindirmektir.) [Taberânî]

[Allahü teâlânın emrine Farz denir. Bu hadîs-i şerîften anlaşılıyor ki, Allahü teâlâ, farz olan ibâdetleri yapanı daha çok sever. Allahü teâlânın yasak ettiği zararlı, çirkin işlere, Harâm denir. Allahü teâlâ, harâmdan sakınanı, farzları yapanlardan daha çok sever. İyi huylu olmak farzdır. Kötü huylu olmak harâmdır. Kötülük yapmaktan sakınmak, iyilik yapmaktan daha kıymetli ve daha sevâbdır.] (Mektûbât c.1, m.147)

geri    islamahlakı    ileri