6. Büyücünün İslâmî Hükmü:
Verdiğimiz bilgilerden anlaşıldığına göre, İslâm Dini sihrin (büyünün) varlığını ve bir marifet olduğunu kabul etmektedir. Ancak yapmayı ve yaptırmayı kesinlikle yasaklamıştır. Çünkü sihir insanın yararından çok zararınadır.

İslâm bilginleri "sihir şeytanî bir iştir" der. Öyleyse sihir ile uğraşanların en yakın dostu da şeytanlardır, çinililerdir. Oysa şeytan dinimize göre insanın en büyük düşmanıdır, İslâm talimatı müslümanın şeytandan, şeytanın vesvesesinden ve bilcümle şeytanî davranışlardan uzak kalmasını emir ve telkin eder.

Büyücülük gibi işler ise insanı Allah'tan O'nun emirlerinden uzaklaştıracağı için dinimizde yasak kılınmıştır. Peygamberimiz büyüyü Allah'a ortak koşmaya eş göstermiş ve büyük günahlardan biri olarak bildirmiştir. Bu itibarla sihir yapan kişi suçlu olmaktadır.

İslâm dini inanç, ibadet ve ahlâki hükümleriyle dünyaya yepyeni bir görüş getirmiştir. Haklı ile haksızı, zalim ile mazlumu, âlim ile cahili, güzel ile çirkini, doğru ile yanlışı bir tutmamıştır.

İslâm'da insanlar, insan olmaları ve hakları bakımından eşittirler. İnsanların Allah katındaki mertebeleri ancak O'na karşı yaptıkları taat, tezim ve ibadetleriyle değer bulur.

Allah'ın yeryüzünde en saygıdeğer varlık olarak nitelendirdiği insan ve hakları, elbette O'nun vaz ettiği ilâhi emirlerle korunması gerekir.

Zira İslâm'da malı gasp, canı kast yoktur. Herkesin ırzı, malı, canı muhteremdir. Bu kutsal değerlere tecavüzü elbette İslâm hükümleriyle koruyacaktır.

İşte sihir genelde insanlar arasına ayncalık sokmak, malına, canına, namusuna, arzusu hilafına zarar vermek, etki altına almak gayesiyle yapıldığı içindir ki, yasaklanmıştır.

Sihir yoluyla nice körpe gençler ruhsal bunalımlara düşmüşlerdir.

Nice insanlar büyücünün, cincinin tuzağına düşerek perişan olmuşlardır.

Nice madrabaz, yalan yanlış, muska ve tılsımlarla menfaat sağlamıştır. Öyleyse İslâm buna ciddi bir tavır koymalıydı. Hükümleri koruyucu ve kurtarıcı olmalıydı.

İslâm dini bu hususta tavrını koymuş ve hükümlerini de bildirmiştir.

Öyleyse nedir İslâm'a göre büyücüye verilen ceza?..

İslâm mezhep imamlarına göre sihir yapan kişi suç işlemiş sayılır ve en ağır dünyevi cezaya çarptırılır. Meselâ: büyücü yaptığı büyünün etkisiyle birinin ölümüne sebebiyet verecek olursa İmam-ı Malik, İmam-ı Şafii ve İmam-ı Ahmed'e göre kısas lazım gelir. İmam-ı Âzam'a göre ise bu işin tekrarı halinde kısas lazım gelir.

İmam-ı Şafii, İmam-ı Malik ve İmam-ı Ahmed'e göre bir büyüden dolayı bir kimsenin ölümüne sebebiyet verdikten sonra tevbe edecek olursa, tevbesi kabul olur kısas yapılmaz. Ancak İmam-ı Âzam'a göre, bu durumda kısas kalkarsa da ağır hapse çarptınlır(32).

"Rivayete göre, Hz. Ömer (RA), müslümanların temiz inançlanna etki etmeye çalışan, İslâm ahlâk ve prensiplerini yıkmaya yönelik çalışma ve gayret içinde olan büyücülerin öldürülmesi için emir vermiştir.Hatta bu maksatla üç büyük büyücünün öldürüldüğü de rivayetler arasındadır"(33).

Halen günümüzde bu işle uğraşan cincilerin ve büyücülerin var olduğu bir gerçektir.

Bizim dileğimiz, böyle kimselere Cenab-ı Hakk'ın hidayet ihsan etmesi, bunlara kanıp giden insanların da onları beslememesi, bildiklerini ilgili mercilere haber vermesidir.

 


(32) Kur'ân-ı Kerim ve Mezheb İmamlarımızın Görüş Farkları, Celal Yüdınm, c. 2, s. 334, istanbul, 1972.

(33) Nazar ve Büyü, Bayram Altan, s. 122.