6. Beyân

 

Kur'ân'ın Beyân ismi, onun Huda ismiyle yakından alakalıdır. Allah, Beyân nitelendirmesiyle, açıklanması gereken konuları, Kelâmında açıkladığına işaret etmek­tedir[1]. Kur'ân Yüce Makam'dan bir açıklamadır, bir bildiridir.

Nahl Sûresinin 89. ayetinde Kur'ân'ın  her şeye açık­lama getirdiği bildirilmektedir. Kur'ân, özellikle insanın dinî ve ahlakî konulardaki temel ihtiyaçlarına cevap teşkil edecek bir açıklamadır. Kur'ân, insanın dünya ve âhirette mesûd olabilmesi için gerekli olan temel bilgileri vermiş­tir. Kur'ân'ın, her şeyi bütün detaylarıyla açıklayan bir ki­tap olduğunu düşünmemiz doğru olmaz. Eğer Kur'ân her şeyi bütün detaylarıyla açıklamış olsaydı, o zaman insan­lığın inkişafının, gelecekle ilgili daha ideal hedeflere doğ­ru ilerlemesinin önü kapanmış olurdu. Bu takdirde Al­lah'ın insana verdiği çok çeşitli kabiliyetler ve güçler, var­lık içinde kullanılma imkanından mahrum olurdu. Bu ise Allah yanında varlığın en şereflisi olan insanın kıymetini düşürür. Oysa Kur'ân, insanın kendini daha yükseklere doğru yükseltmesini istemektedir. Şu halde Kur'ân'ın Be­yân vasfını değerlendirirken, onun, insan için sadece çok ehemmiyetli ve hayatî konularda açıklamalarda bulundu­ğunu kabul etmek durumundayız. Kur'ân'ın, indirildiği toplumdaki bazı hususi konularla ve detaylarla da ilgilen­diği görülse de, yine de onun beyânının, günümüz insanı için de yön verici ve aydınlatıcı bir mahiyette olduğunu ka­bul etmeliyiz.[2]

 

 



[1] Rağıb, el-Mufredat, s.69

[2] Doç. Dr. Halis Albayrak Tefsir Usulu, Kur’an Araştırmaları, Şule Yayınları: 64-65.