Evliya Vesiledir

Mevlana Abdülhakim-i Siyalkuti hazretleri buyuruyor ki:

(Duâ eden, Allahü teâlâdan istemektedir. Duâsının kabul olması için, Allahü teâlânın sevdiği bir kulunu vasıta yapmaktadır. (Ya Rabbi, bu sevgili kulunun hatırı ve hürmeti için bana da ver) demektedir. Yahut evliyadan bir zata, (Ey Allahın velîsi, bana şefaat et, bana vasıta ol, benim için duâ et) demektedir. Dileği veren, yalnız Allahü teâlâdır. Velî, yalnız vesiledir, sebeptir. O da fânîdir, tasarrufu, gücü yoktur. Böyle inanmak şirk olsaydı, Allahtan başkasına güvenmek olsaydı, diriden de duâ istemek, birşey istemek yasak olurdu. Diriden de duâ istemek, birşey istemek, yasak edilmedi. Bir cahil, dileğini Allahın kudretinden beklemeyip (Velî yaratır) derse, bu düşünce ile ondan isterse, bu elbette yanlıştır. Bunu ileri sürerek, islâm âlimlerine dil uzatılamaz.) [Zad-üllebib]

Ebul Hasan-ı Harkani hazretleri, sefere çıkan talebelerine, (Sıkıştığınız zaman benden yardım isteyin) buyurur. Eşkıya talebeleri yakalar. Allahü teâlâya duâ ederlerse de, kurtulamazlar. Bir talebe (Ya Ebel Hasan imdat) der. O talebeyi eşkıya göremez. Diğerlerinin nesi varsa alırlar. Seferden dönünce hocalarına, (Biz Allahtan yardım istedik, kurtulamadık. Fakat şu arkadaş, sizden yardım isteyince kurtuldu. Bunun hikmeti nedir?) derler. O da (Allahü teâlâ günahkârların duâsını kabul etmez. Bu talebe, benden yardım isteyince, onun duâsını Allahü teâlâ bana duyurdu. Ben de, (Ya Rabbi imdat diyen talebemi kurtar) diye duâ ettim. Allahü teâlâ da kurtardı. Ben sadece vasıta oldum, duâ ettim. Kurtaran Rabbimizdi) diye cevap verir. (T. Evliya)

geri    kabir    ileri

online casino