Tarihi tavsiye ve nasihatler

Sual: İslam alimlerinin idarecilere tavsiye ve nasihatları olmuş mudur?

CEVAP

Ebu Yusüf hazretlerinin Halife Harun Reşide tavsiyesi özetle şöyle:

Ey Müminlerin Emiri, Allah sana büyük bir vazife verdi. O öyle bir vazife ki sevabı sevabların, cezası da cezaların en büyüğüdür. Artık sen, Allahın kendilerine emir tayin edip idarelerini sana emanet ettiği insanlar için bina yaparak, adaleti icra etmeye başladın. Bina adalet ve doğruluk harcından mahrum temeller üzerine kurulduğu vakit, Allah o binanın temellerini bozar, yapan ve yapılmasına yardım edenlerin üzerine yıkar. Bu sebeple vazifeni ihmal edip herhangi bir hakkın zayi olmasına sebep olma!

Bugünün işini yarına bırakma, aksi hâlde işleri zayi etmiş olursun. Ecel emelin önündedir. Ecele, iş ve amel ile koş. Çünkü ecel geldikten sonra artık iş ve amel yoktur. Çoban, efendisine hesap verdiği gibi idareci de Rabbine hesap verir. O hâlde hakkı sahibine ver, adaleti icra et. Çünkü Kıyamette Allah katında en mesud idareci, idare ettiklerini en fazla mesud edendir. Eğer sen haktan ayrılırsan, idare ettiklerin de doğruluktan ayrılır. Nefsine uyarak emir vermekten, öfke ile iş yapmaktan sakın. Biri ahireti, diğeri dünyayı ilgilendiren iki işten, ahiret işini tercih et. Çünkü ahiret baki, dünya fânîdir.

Daima temkinli ol; temkinli olmak dil ile değil kalb iledir. Azabından korkarak ve rahmetini umarak Allaha sığın, çünkü sığınmak ve korunmak korku ve ümid iledir. Kim Allaha sığınırsa Allah onu korur. Daima iyi bir akıbet, zayi olmayacak bir iş, herkesin vardığı bir kaynak için çalış. Çünkü, eninde, sonunda varılacak yer, o kadar korkunç bir duraktır ki, orada yürekler hoplar, herkes zillet içindedir.

Kıyamette, o korkunç yeri bilip de amel etmiyen, yararlı iş yapmayan kimsenin duyacağı hasret ve pişmanlık sonsuzdur. Şu ayet-i kerimeyi düşünmelidir!

(Bugün [hak ile bâtılın, iyi ile kötünün, haklı ile haksızın ayrıldığı] bir gündür. Sizi de, sizden öncekileri de burada topladık.) [Mürselat 38]

Telafisi imkansız bir ayak kayması, ne acı bir pişmanlık ki hiç faydası yok. Bu hayat, sadece gece-gündüzün nöbet değiştirmesinden ibarettir. Zaman her yeniyi eskitir, her uzağı yakınlaştırır, vaad edilen her şeyi getirir. Allah herkesin cezasını elbette verir.

Dünyadaki az bir zamandaki işlerin hesabını vermek çok çetindir. Dünya da, içindekiler de yok olacaktır. Ahiret ise devamlı kalma yeridir. Yarın Allaha, asi olarak mülaki olma! Şunu iyi bil ki Kıyamet gününün hakimi, kullarını evlerine, yerlerine ve mevkilerine göre değil ancak amellerine göre muhakeme edecektir. Allah ikaz ediyor, o hâlde dikkatli ol. Çünkü sen; abes olarak yaratılmadın, bu sebeple de başı boş bırakılmayacaksın. Şüphesiz Allah seni yaptıklarından ve içinde bulunduğun durumdan hesaba çekecektir. İyi düşün, nasıl cevap vereceksin, ayağın kayarsa nasıl kurtulacaksın?

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Kıyamette herkes, şu dört suâle cevap vermedikçe hesabdan kurtulamaz: Ömrünü nasıl geçirdi, ilmi ile nasıl amel etti, malını nereden, nasıl kazandı ve nerelere harcetti, cismini, bedenini nerede yordu, hırpaladı?) [Tirmizî]

Ey Müminlerin Emiri, soruların cevabını hazırla! Çünkü bugün dünyada yapıp bıraktıkların yarın sana sorulur. Gizli işlerin maskesinin düşeceğini de hatırla! Sana, vazifelerini Allah rızası için yapmanı tavsiye ederim. Tavsiyeme uymazsan; aslında yürünmesi kolay olan yol sana zorlaşır; gözlerin etrafı görmez, gerçekler kaybolur. O geniş yol sana daralır, orada bildiklerini tanımazsın fakat tanımadıklarını bilirsin. Bu sebeple nefsine karşı mağlub olmasını değil, muzaffer olmasını isteyen kimsenin husumeti ile nefsine karşı koy.

online casino

Ey Müminlerin Emiri, idare ettiklerinin zararına sebep olma! Allah onların haklarını senden alır da, neticede zararın büyük olur. Bina, ancak yıkılmadan önce tahkim edilir. Şüphesiz Allahın, idaresini sana verdiği kimseler hakkında yaptıkların senin lehine, telefine sebep oldukların da senin aleyhine olarak tesbit edilir. Allahın, idaresini sana emanet ettiği kimselerin işlerini unutmazsan, sen de unutulmazsın. Onlardan ve onlara faydalı şeylerden gafil olmazsan, sen de aldatılmazsın.

İdarecilerin yolunu aydınlatacak nur; ancak cezaları tatbik etmek, araştırmaya ve açık delillere dayanmak suretiyle hakkı sahibine vermektir. İyi kişilerin yolunu takip etmek, onların iyi hareket ve prensiblerini devam ettirmek daha tesirlidir. İdarecinin zulmetmesi; idare edilenler için bir felaket, itimat ve güvenden yoksun kimselerle yardımlaşıp millet idaresinde onlara dayanması ise bütün halk için bir helaktır.

Islahçı ol, fesattan kaç

Ey Müminlerin Emiri, güzel komşuluk ve iyi muamele et! Şükrederek nimetlerin çoğalmasını iste! Çünkü Allahü teâlâ buyurdu ki: (Şükrederseniz, nimetlerimi artırırım. Nankörlük ederseniz, azabım çok şiddetlidir.) [İbrahim 7]

Allah katında ıslahtan daha iyi, fesattan daha kötü bir şey de yoktur. Kötülük işlemek nimetlere karşı nankörlüktür. Nankörlük edenlerin çoğu, şereflerinden mahrum olmuş ve Allah, onlara düşmanlarını musallat etmiştir.

Aşağıdaki hadis-i şeriflerin gereğini yapmaya çalış!

1- (İnsanların en kıymetlisi ve Kıyamette bana en yakın olan, adaletle hükmeden idarecidir. İnsanların en kötüsü ve en fazla azap görecek olanı ise zâlim idarecidir.)

2- (Allahın hayır murad ettiği milletin idarecileri yumuşak ve cömert kimseler olur. Kim idareci olur da rıfk ile muamele ederse, Allah da ona rıfk ile muamele eder.)

3- (Cemaatten bir karış uzaklaşan, boynundaki islâm halkasını koparmıştır.)

4- (İdarecilerinize sövmeyin. Eğer iyi idare ederlerse sevabı onlaradır, size de teşekkür gerekir. Eğer kötülük ederlerse vebali onlara, size de sabır gerekir. Çünkü idarecilik bir nikmet [cezalandırmak suretiyle mükâfat vermek]tir, Allah dilediğini o yoldan imtihan eder. Onun nikmetini öfke ve isyan ile değil, sabır ve tahammülle karşılayın!)

5- (Her emire itaat et, her imamın arkasında namaz kıl! Eshabımın hiçbirine sövme!)

Resulullahın Eshabı, bize emirlerimize sövmemek, hilekarlık etmemek, asi olmamak Allahtan korkup sabretmek gerektiğini bildirdiler.

Hz.Ebu Bekir, Şama gönderdiği bir zatla bir müddet yürüdükten sonra, kendisine, "Ey müminlerin halifesi artık dönseniz" denilince, kabul etmeyip "Resulullahın (Allah yolunda tozlanan ayaklara ateş haramdır) buyurduğunu işittim" dedi.

Ömer b. Abdülaziz buyurdu ki: Allah, idarecilerin zulmünden dolayı, halkı cezalandırmaz. Fakat kötülükler açıktan işlendiği vakit mani olmazlarsa, hep birden azaba müstehak olurlar.

geri    islamahlakı    ileri