Rehber olan evliya

Sual: Rehber olan evliyaların vasıfları nelerdir? Her evliya rehber olabilir mi?

CEVAP

Hadis-i şerifte, (Âlimler, kurtuluş yolunu gösteren birer rehber.) buyurulmaktadır. Seyyid Abdülkadir-i Geylani, İmam-ı Rabbani, Ahmed Rıfai hazretleri gibi rehber olan evliyanın vasıfları kitaplarda şöyle bildirilmektedir:

1- Lüzumlu akaid ve fıkıh bilgilerine vakıf idiler. Fıkıh bilmiyen evliya olamaz.

2- Talebelerini şefkatle terbiye ederler idi. Hep güleryüzlü idiler.

3- (Allahın evliyası, cömertlik ve güzel ahlâk üzere yaratılmıştır) hadis-i şerifine uygun vasıfta olup, talebelerine elinden gelen yardımı yaparlar idi. Onların paralarında gözleri olmazdı.

4- Talebelerinin sırlarını hiç kimseye söylemezlerdi. (Seçilmişlerin kalbleri sırların mezarıdır) denirdi.

5- (Üstadınıza da, talebenize de saygılı olunuz) hadis-i şerifine göre merhametli ve tevazu sahibi idiler.

6- İlimleri ile büyüklenmezlerdi. Zaten âlim, bilmediklerinin bildiklerinden çok olduğunu bilen zattır.

7- Bilmedikleri olursa, "Bilmiyoruz" demekten çekinmezlerdi. Peygamber efendimiz de bütün yaratılmışların en üstünü olduğu halde (Bilmiyorum, cebrail aleyhisselama sorayım da öyle cevap vereyim) buyurmuştur.

8- Malayani konuşmazlardı.

9- Onlarla konuşmak Allahü teâlâyı hatırlamaya sebep olurdu. Allahü teâlâ, (Benim evliya ve ahbablarım şunlardır ki, ben anılırsam, onlar hatırlanır, onlar hatırlanınca ben anılırım.) buyurdu. Resulullah efendimiz de, (Evliya görülünce Allah hatırlanır.) buyurdu.

10- İlmi ile amil idiler. Yani bildikleri ile amel ederlerdi.

Allahın sevdiği bir veliyi çok sevmek, onu rehber edinmek gerekir. Bir kimse, hiç kitap okumadan evliya olabilir; ama rehber olamaz.

Rehberin, ilimde ictihad derecesine yükselmiş olması ve marifette vilayet-i hassa-i Muhammediyye mertebesinde bulunması gerekir. [Silsile-i aliyye büyükleri böyledir.]

Rehberin her hareketi, her duruşu, her sözü, islâmiyete uygundur. Yani, her şeyde Resulullaha uymaktadır. Bunlar için, Allahü teâlâ onu çok sever. Müslümanlar, Allahü teâlâyı çok sevdikleri için, Allahü teâlânın çok sevdiğini de çok severler.  Rehberi sevmek, Allahü teâlâyı ve Resulullahı  sevmekten ileri gelmektedir. Bu sevgiye (Hubb-i fillah) denir. İbadetlerin en kıymetlisi hubb-i fillahtır. 

Yunus Emre diyor ki:

 

Sağlam rehber bulmalı, ona hep kul olmalı,

Sıkıca yaslanmalı, kimse elden almaya.

 

Bir kuş gibi uçmalı, bir kenara geçmeli

Aşk şerbeti içmeli, içenler ayılmaya.

 

İyi dalgıç olmalı, denizlere dalmalı

Bir cevher çıkarmalı, sarraflar hiç bilmeye.

 

O bahçeye girmeli, çiçekleri görmeli

Öyle bir gül almalı, ki o gül hiç solmaya.

 

Gerçek âşık olmalı, maşukayı bulmalı,

Aşk oduna yanmalı, başka oda yanmaya.

 

Yunus der, gel tedbir al, ki öyle bir rehber bul,

Cihanı gezseler de başka eşi olmaya.

geri    mucize-keramet-sihr    ileri